Akademik Düşünce Eğitim Medeniyet Topluluğu işbirliğiyle, Cansu Canan Özgen’in moderatörlüğünde düzenlenen ”Türklerin Serüveni” konferansında Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, katılan yaklaşık 2 bin Balıkesirli’yi tarih yolculuğuna çıkardı. Konferans, Karesi Toplantı Salonu’nda Balıkesirlilerin yoğun ilgisiyle gerçekleştirildi.
Programın açılış konuşmasını yapan Eğitim Bir-Sen Balıkesir 2 No’lu Şube Başkanı Doç. Dr. İbrahim Aydın, “Programda emeği geçen Karesi Belediyesi’nin başarılı başkanı Yücel Yılmaz’a teşekkür ediyorum” derken Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ise salonu tıklım tıklım dolduran Balıkesirlilere teşekkür ederek, “Değerli İlber hocam, biz sizi dinlemeye geldik. Sözün üstadı, tarihin gerçek anlatanı, hoş geldiniz. Engin tarih bilginizi bizlerle paylaşacağınız için son derece heyecanlıyız”
YAKIN GELECEKTEKİ NÜFUS KAYMASINI ÖNLEYEMEYECEKSİNİZ
Doğum oranının düşmesine rağmen Türkiye’nin 21. Yüzyılda genç bir ülke olacağını söyleyen İlber Ortaylı, “Çok yakın gelecekte kapılarımızda sadece Suriyelilerle değil maalesef çeviremeyeceğimiz kitlelerle karşılaşacağız. Sincan bölgesi, Doğu Türkistan’daki Uygurların geleceğini çok iyi görmüyorum, görmeyenler de çok. Çin’in yaptığı nüfus müdahalelerine Birleşmiş Milletler karışmıyor. O başkalarının nüfus haritasına bakıyor. Asimilasyon olmuyor çünkü milletler nefret ediyor o kıtada birbirinden. Dolayısıyla o nüfus üzerinde baskı uygulanıyor. Biz onların kaç kişi olduklarını da bilmiyoruz. Fakat çok belli bir şey ki yakın gelecekte buraya Orta Asya’dan, Güney Orta Asya’dan ve Çin Türkistan’ından bir nüfus kayması olacak. Bunu önleyemeyeceksiniz, bu mümkün değil. Bu Türkiye’yi gençleştirecek, gençliğini tutacak ve Türkiye’nin o dönem ki ihtiyacını da karşılayacak” dedi.
TÜRKLER YUFKA YÜREKLİ BİR MİLLETTİR
Türklerin yufka yürekli ve merhametli bir millet olduğunu ifade eden Ortaylı, “Biz, kamplarda zorla doğurtulan 5000 çocuğu ülkemize aldık. Bunu Bosna bile istemedi, biz aldık evlat edindik. Ama dönemin kadın başbakanı bunu kabul etmedi, öyle söyleniyor. O çocuklar gelemedi buraya ve perişan oldular. Yoksa Türkiye böyle göçmen kabul etmeye, mülteci kabul etmeye hazır bir ülkedir. Göç meselesinin iyi bir etkisi olacak çünkü nüfus yenilenecek, gelenekler renklenecek ve uzakta kalan kendi kavmimizden insanlarla temasa geçip bir şeyler öğreneceğiz” açıklamasında bulundu.
HER İMPARATORLUK HADİSE İLE YIKILIR BİZİMKİ ÇOK HADİSE İLE YIKILDI
Göç konusunu doğru yönetmek gerektiğine vurgu yapan Ortaylı , “Bir takım insanlar, Türklerin Ermeni tehcirini karıştırmak için gidiyor arşive. Çıktıktan sonrada Türk aleyhtarı değil taraftarı oluyor. Çünkü değişik evrak okuyor, malzeme görüyor. Buna Almanlar da dahil. Mesela bir tanesi girdi bütün o sürgün işlerini Alman askerlerinin yaptığını ortaya çıkardı. Bundan bahsedilmiyor resmen, biz de biliyoruz bunu. Ama Doğu Almanlar söylüyordu bunu eskiden, şimdi hiç bahis edilmiyor. Biz seyrettik bundan dolayı utanıyoruz diye bir düşünceyle karar aldı mesela Madam Merkel, seyretmeyi bırak düzenledi herif. Genelkurmay Başkanımız Almandı. Enver’in Genelkurmay Başkanı Almandı. Fritz Brosant von Schellendorf, iyi bir kurmay. Bu sürgün işinin gerekli olduğunu söylüyor. Ordunun arkasını böyle boş bırakamam diyor. Zaten bütün teçhizatı falan sevk eden, karar veren o. Fakat gaddar herif tabii. Bu tarihlere böyle bakmak lazım öyle ezbere konuşulmaz. Her imparatorluk hadiseyle yıkılır, bizimki çok hadiseyle yıkıldı.
ORTAYLI’DAN GENÇLERE TAVSİYELER
Gençlere tavsiyeler veren Ortaylı, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bazı şeylerden vazgeçmeniz lazım, ikide bir elinizdeki aletleri kullanıp onlara bakmayın. Yanlış, çok kötü bir şeydir bu. Bir şeyleri ararken bir şeyleri bulmanızdan alıkoyuyor sizi. Bu iyi bir yetişme yöntemi değil. Ansiklopedi bakarsan, lügat bakarsan aradığın madde kadar aramadığın dikkatini çeker ve onlar daha çok akılda kalır çünkü genç bir dimağınız var. Gezmeye çok düşkün olmanız lazım, bu çok önemli bir şey. Tabii Türk milletinin en büyük derdi yabancı dildir, lütfen onu halledin. Halletmeyen bir millet olmaz. Herif İngiliz doğdu diye imtiyazlı değil, İngilizceden başka dil bilmeyene çok zavallı bir adam diye bakılır. Lisan bilmeyen herkese o toplum çok düşük adam diye bakar.
HERKESİN BİR ŞEY BİLMEYE MECBURİYETİ VAR
Herkesin bir şey bilme mecburiyeti var. 20 yaşına kadar eğitim görüyorsunuz, böyle bir dünyada çok nüfus yapanlar çok kötü olacaklar. Yani, biz yatakta bir ülkeyi fethederiz diyenler çok büyük hüsrana uğrayacaklar. Birinci Harp’ten sonra bunu Romenler yaşadı Macarlara karşı. Günün birinde onların da nüfusu azaldı. Bugünkü dünyada sağlam toplum demek gençlerini iyi yetiştiren toplum demek. Onun için Türk devletinin düsturu maarif ve sıhhattir. İki tane değişmez bakan, ölümüne kadar görevde kalan, Mustafa Necati ve Refik Saydam’dır. Başka herkes değişmiştir İsmet paşa dahil. Bu iki mevzu çok önemlidir.