17/06/2014

Başkan Yılmaz yeni logoyu ve iki aylık icraatlarını kamuoyuyla paylaştı

Başkan Yılmaz yeni logoyu ve iki aylık icraatlarını kamuoyuyla paylaştı

Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, iki aylık görev süresindeki icraatlarını, düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. 

 

            Yılmaz, Karesi Belediyesi hizmet binasında, gerçekleştirdiği basın toplantısı öncesinde sabah 10.00’da, gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. Daha sonra Meclis Toplantı Salonu’na geçen Yücel Yılmaz, burada iki aylık icraatlarını görsel bir sunumla gazetecilere sundu. Başkan Yardımcıları Yusuf Hocaoğlu, Yasin Sağay ve Mürsel Sabancı’nın da yer aldığı toplantıda daire müdürleri de hazır bulundu.

 

            Gazetecilerin yoğun ilgi gösterdiği toplantının ilk bölümünde, Başkan Yılmaz, yeni oluşturulan ve kullanıma başlanan Karesi Belediyesi logosunun tanıtımına yer verdi. Yılmaz, kabul edilen logonun; halkın temsilcisi konumunda bulunan ve seçilmiş insanlar olan belediye meclisindeki gruplarının ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, akademisyenler ve üniversite öğrenci toplulukları üyeleri ile beyin fırtınası yapılarak geniş katılımlı bir konsensüsle değerlendirmeye tabi tutulduğunu söyledi. Başkan Yılmaz, logonun, mecliste kurulan bir komisyonda, üyelerin uluslararası kriterleri göz önüne alarak değerlendirildiğini ifade etti. Yılmaz, Özel Kalem Müdürü Hazal Fındık aracılığı ile yaptığı sunumda, logo çalışmasının; komisyon oluşturulması, araştırma ve sunumlarda bulunulması, fikir oluşturulması ve çıkış noktalarının belirlenmesi, eskiz ve ön çalışma yapılması, logonun seçilmesi, tasarlanması, revize edilmesi ve ilan edilmesi gibi süreçlerden geçtiğini söyledi. Yücel Yılmaz, kurulan komisyonun çalışılacak logo ilgili genel bilgileri, proje detaylarını, istenilen özellikleri ve yapıyı, karşılıklı konuşarak netleştirdiğini dile getirdi. Ayrıca komisyonda, ön görüşmede elde edilen bilgiler ışığında logo ile ilgili detayların ortaya konulduğuna işaret eden Yılmaz, yapılmış ve yapılması muhtemel çalışmaların, benzer örneklerin de irdelendiğini söyledi. Yücel Yılmaz, logoların kamuoyunda başarılı olabilmesi için özgünlük, hatırlanabilirlik ve akılda kalıcılık gibi temel ölçülere sahip olması gerektiğini de vurguladı ve Karesi Belediye logosunun tasarımında; Karesi Beyliği’nin geçmişiyle bağlantı kurulması, kültürel ve yöresel motifler taşıması, eski logonun güvenirliğini ve algısını anımsatmasına özel önem verdiklerini kaydetti. Komisyona; oluşturulan çıkış noktaları, fikirler, renkler konusunda bilgi verildiğini ve beğenilen noktalarda istişare edilerek logonun çıkış noktasının oluşturulduğunu belirten Karesi Belediye Başkanı, oluşan çıkış noktalarının demo tasarımlar üzerinde uygulandığını söyledi. Logonun sekizgen karakterli temelinin, tarihimizle özdeşleşen özgün bir motif olduğunun altını çizen Yılmaz, motifin içerisinde, aynı zamanda Karesi Beyliği’nin damgasının da yer aldığını söyledi. Tasarımda yer alan 6 ve 9 rakamlarının da açıkça fark edilebildiğini belirten Yücel, bunlardan 9’un, Eylül’ü; 6’nın da Eylül’ün 6^sını vurguladığını, bunun da anlamlı olduğunu bildirdi. Kırmızı rengin eylemi, mavinin de güveni simgelemesi nedeniyle bu renklerin tercih edildiğini söyleyen Yılmaz, yeni logonun Selçuklu, Karesi Beyliği ve İslamiyet’in 8 ilkesinin temellerini yansıttığını bildirdi. Sekizgen tasarımın Ortadoğu'da ve İslam dünyasında yaygın olarak kullanılmış olduğunu dile getiren Başkan Yılmaz, sekiz köşeli yıldız motifinin; mimaride, halıcılıkta, kilimde, ahşapta, madeni eşyada çok çeşitli şekillerde kullanılmış olduğuna dikkat çekerek, hazırlanan demo çalışmalarının komisyona, çeşitli sivil toplum kuruluşlarına ve 69 mahalle muhtarına sunulduğunu söyledi. Yılmaz, logo çalışmaları üzerinde revizeler, renk düzeltmeleri ve tipografik seçimler yapan komisyonun onayından sonra da tasarım süreci noktalandığını belirtti.

 

            Logonun halka neden sorulmadığı yönündeki bir soru üzerine Başkan Yılmaz, “Yarışma yapsaydık, süreç uzayacaktı. Yasal süreç ve halka sormak 6 ayı geçebilirdi. Bizim bir an önce kurumsallaşmayı tamamlamamız gerekir. Zaten halkımız da bizi, kendileri adına karar vermek için seçti” dedi. Logoda tarihimizi canlandırdıklarına inandıklarını da söyleyen Yılmaz,, logonun Siyon yıldızını çağrıştırdığı yönündeki bir soru üzerine de, “Bu, tamamen yanlış bir düşünce. O logoda iki üçgen var; bizim logomuzda ise Osmanlı kültüründen gelen iki karenin birleşimi var” dedi. Logonun ayrıca yel değirmenini de anımsattığını kaydeden Yılmaz, “Biz rüzgardan 1300’lü yıllarda faydalanmaya başlamışız. 1340’larda Karesi Beyliği zamanında burada Oğuz Boyunun Karakeçili kolu buradaymış. O dönemler buralarda yel değirmenleri kurulmuş” şeklinde konuştu.

 

             Sunumun ardından Başkan Yılmaz, iki aylık dönemde birçok birimlerin idari atamalarını gerçekleştirerek hizmetlerin devamını sağladıklarını ve bu süreçte araç-ekipman teminine dek bazı hizmetleri Büyükşehirle yapılan protokoller çerçevesinde sürdürdüklerini kaydetti. Balıkesir’in, Büyükşehir statüsüne kavuşan iller arasında, yapılanmasını ve hizmetlerini en hızlı gerçekleştiren bir il olduğunu da söyledi ve bunda, başkan yardımcıları ve müdürlerin iyi yetişmiş ve yüksek niteliklere sahip olmasının etkili olduğunu belirtti. Daha sonra birim müdürleri, kendi müdürlükleri ile ilgili çalışmaları anlatarak gazetecilere bilgiler verdi.

 

            Sunum sırasında müdürlüklerin faaliyetleri hakkındaki görüşlerini açıklayan Başkan Yılmaz, Karesi Belediyesi olarak araç-gereç ve ekipmana sahip olmamaları nedeniyle zabıta, itfaiye, fen işleri gibi hizmet alanlarında kısıtlı hizmet verebildiklerini ifade etti. İlçe belediyelerinin asıl hizmet alanlarının; eğitim, sosyal ve kültürel faaliyetler, iş ve meslek kursları gibi altyapı ve üstyapı dışında kalan alanlar olacağını belirten Yılmaz, bu faaliyetlerin sosyal beklentilerin karşılanması bakımından önemli olduğunu dile getirdi. Başkan Yücel Yılmaz, bu konuda şunları söyledi: “Ana caddelerdeki fiziksel düzenlemelerin hepsinin Büyükşehrin sorumluluğunda, çalışma ruhsatları gibi düzenlemelerin de ilçelerin sorumluluğunda olduğunu söyledi. İlçelerdeki bu yetkiyi ise, Büyükşehir adına ilçe belediyeleri kullanıyor. Bizim yapacağımız pek çok işi de; örneğin çöp toplama işimizi Büyükşehir bizim adımıza yapıyor. Neden? Biz, şu anda önceden yapılmış ihale nedeniyle yeni bir ihaleye çıkamıyoruz. Zabıta ekibimizi yeni kuruyoruz; onlar bizim adımıza yapıyorlar. İmarla ilgili bazı konuları onlar yapıyorlar; çünkü kadromuza ulaşamadık. Her şey yürüyor, ama Büyükşehir bizim adımıza vekaleten yapıyor. Biz de, onların adına iş yapmaya bir süre sonra başlayacağız. Diyecek ki, ‘Milli Kuvvetler caddesiyle sen ilgilen’. Biz ilgileneceğiz. ‘Masrafınız şu kadar’ deyip Büyükşehir’den talep edeceğiz. Yani bir süre sonra gelinecek nokta bu. İşler şu anda böyle yürüyor. Büyükşehir olup da iyi organize olan tek il biziz. Biz her hizmetimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Yeni kurulmuş bir belediye için işlerin beklemeden yapılıyor olması, özveriyle yapılıyor olması memnuniyet verici.” 

 

            “Kentsel dönüşümü halkın isteğine göre yapacağız” 

 

            Daha sonra kentsel dönüşümle ilgili görüşlerini açıklayan Başkan Yılmaz, yaşamsal ömrünü tamamlamış binaların insanları yaşam standardını düşürdüğünü ve bu yerlere kentsel dönüşüm kapsamında müdahale edilmesi gerektiğini söyledi. Bu yerlerle ilgili analizin, ancak sahada gerçekleştirilecek bir anketten sonra yapılacağını belirten Yılmaz, tarihi SİT alanı içinde yıkılamayan, satılamayan ve restore edilemeyen yerleri Karesi Belediyesi olarak satın alabileceklerini, bunları AB fonlarından yararlanarak bir proje kapsamında restore edebileceklerini ve daha sonra da STK’lara kiralayarak yaşatabileceklerini belirtti. Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Örnek aldığımız Eskişehir Odunpazarı Belediyesi’nin mantığı bu; yani çöküntü bölgesini, yaşayan bir bölge haline dönüştürmüşler. Aygören, Ege’nin bir bölümü, Çay, Hisariçi mahallelerinin bir analizini yapacağız. Halk ne istiyorsa onu yapacağız. Halk modern binalar istiyorsa, onu, satmak istiyorsa onu; yani nasıl istiyorsa, nasıl bir yerde yaşamak istiyorsa onu yapacağız. Bunları anket sonucunda öğrenip en doğru karara varacağız. Önümüzdeki aydan itibaren sokak-sokak, ev-ev bu ankete başlayacağız.”   

 

            İlçede, boş tutulan bakımsız arsaların, çevreyi kirlettiğini ve hizmet maliyetlerini yükselttiğini;  yer sahibinin bunları yapmaması, satmaması veya düzenli bakımını yapmaması halinde çirkinliği değil, güzelliği paylaşma adına buraları belediye olarak çimlendirip çitle çevireceklerini ve bunun bedelini sahibinden tahsil ederek, topluma kazandıracaklarını, başıboş bırakmayacaklarını söyledi. Öte yandan, İlçe sınırları içindeki kırsal mahallelerdeki hazine arazileri üzerine yapılmış ve hava fotoğraflarıyla belirlenmiş olan yapıları yıkacaklarını da söyleyen Yücel Yılmaz, Milli Emlak Müdürlüğü tarafından Karesi Belediyesi’ne bildirilmiş olan kaçak yapıları yapı sahiplerinin yıkmaması halinde belediye olarak bir ay içerisinde yıkmaya başlayacaklarını, işlem yapmazlarsa belediyenin sorumlu tutulacağını bildirdi.

 

            Daha sonra sözü “asfalt parası” adıyla bilinen katılım payına getiren ve 2008-2009 yılları arasında, Balıkesir’deki 36 bin meskene asfalt parası tahakkuk ettirilmiş olduğunu belirten Yücel Yılmaz, bunların 14725‘inden toplam 7.070.934 lira para toplanmış olduğunu bildirdi. Yılmaz, bu konuda da şunları söyledi: “MHP’nin seçimi kazanmasıyla yeni yönetim, taahhüt ettiği üzere bu parayı geriye ödeyeceğini bildirmiş. Bunun için de emlak vergisini mahsup işlemlerinde kullanmış. 9.196 kişi, ödediği toplam 4.092.814 lira asfalt parasını mahsup yoluyla geri istemiş. Bunlardan ancak 4.985’i bu parayı (1.285.895 lirayı) faizleriyle beraber tahsil etmiş. 4.211 kişi ise, geçen dönemde mahsup işini bitirmiş. 5.529 kişi ise, asfalt parasını ödemesine rağmen hiç mahsup için başvurmamış. Mahsup bakiyesi olan 4.985 kişi ise, belediyeye gelip, 2010-2011-2012 yıllarında 200’er lira olarak mahsup ermiş. Hala alacağı olan 4.985 kişi var. Ama bu bilgiler de teknolojik imkanlarımızla şu an yenileniyor. Bu veriler, 2004-2009 yılları arasında kurulan sistemin bakiyelerinden alabildiklerimizdir. Karesi Belediyesi olarak halen mahsup edilmesi gereken 1.285.895 lira para var. Ama bizim geçmişle ilgili hiçbir bağlantımız yok. Nisan’da belediye olduk. Mayıs’ta ödenmesi gereken emlak vergileri bizim bütçemizde yer alıyor. Karesi ilçemizdeki 55 bin konuttan köylerde olan 9.600‘ünden bu vergiyi beş yıl boyunca almayacağız; yani kanunun çıktığı 2012 yılından önce konut yapanlardan bu vergiyi almayacağız. Büyükşehir olmasaydık, sistem aynı devam edecekti. Mükellefin, Karesi Belediyesi’nde emlak vergisini mahsup edebileceği bir yer yok, Büyükşehir’den mahsup etmesi gerekiyor. Bunun için de emlak vergisini oraya ödüyor olması lazım; oysaki bu vergiyi bize ödüyor. Böyle olunca, ‘İki belediye arasında bir protokol yapabilir miyiz?’ dedik. Yaparsınız, ama şöyle bir durum var: İki dava birleştirilmiş; ‘İsmail Ok, asfalt parasını iade etti ve belediyeyi zarara uğrattı’ diye açılmış olan bir soruşturma var. Bir de, ‘Sabri Uğur, 2,5 milyon lira değerindeki asfalt parasını şirketlerden aldı da ne yaptı?’ davası var. Belediyeye incelemeye gelenler bu davaları birleştirmiş, iki taraf ta beraat etmiş. Beraat sebepleri şu: İsmail Ok, asfaltı kazıyanlara aldığı parayla ikinci defa almayı gerekli görmediği için kanun gereği AKSA şirketinden alındığı için iade etme hakkı verilmiş ona. O, ondan beraat etmiş, yoksa zimmet çıkacak. Sabri Uğur da, ‘Asfaltı AKSA ödedi ama o da, para yerine belediyeye leasingle ile şunları aldı’  diyerek o da beraat etmiş. Yani olay, şu an yasal, ama temyiz süresi var. O sürenin de tamamlanması gerekiyor. Çünkü aksi bir karar hala çıkabilir, ön kararlar ikisi için de hayırlı olmuş. Danıştay, her iki tarafı da haklı görmüş. Doğal olarak biz, bu 1.285 lirayı ödeyeceğiz, Büyükşehir ödeyecek, Büyükşehir’in borcu. Büyükşehir’in ödeme şansı yok, çünkü vatandaşla ilişki kuramıyor. Sebep yok, mahsup edilmesi lazım. Bize protokolle yetki verecek. Ama o davanın sonucunu bekliyorlar. Ekim ayına yetişecek, mülk sahipleri değişmezse. Biz bu dönemde mahsup edemedik. Vatandaşın öyle bir beklentisi vardı. Yasal  olarak mahsup edemiyoruz, çünkü sebebi yok bizde.”